Yeni yılın ilk gününe yüklenen anlamlara dair "realist eleştirilerin" birçoğuna elbette katılıyorum. Ancak önümüzdeki
günlerden beklentilerimizin olmasının da kimseye bir zararı dokunmaz.
Ayrıca
mekana ve
zamana olan bağlılığın görülmemiş bir hızla azaldığı bilgi çağı kaosunda
sürüklenen insanın bu tarz
milatlara ihtiyacı var. Durup
muhasebe yapmasına "bir vesile" olacak dönemeçlere...
Zira insanın hayatında o kadar
hızlı koştuğu dönemler oluyor ki,
başına ne geldiğini kimi zaman ancak yıllar sonra anlayabiliyor! O da ne kadar anlayabilirse işte...
O halde aynada halimize bakmanın, geçmişteki
tercihlerimizin yansımamızdaki izlerini sürmenin ve geleceğe dair dersler çıkartmanın, kararlar almanın, planlar yapmanın bize sayısız faydası olacağı ortada.
***
Hepsinden öte, bireyin
bedensel ve zihinsel bütünlüğünü koruyabilmesi için
içinde bulunduğu halin
mutlak olmadığı gerçeğini fark etmesi gerekiyor. Ve tabii
değiştirilmesinin mümkün olduğunu da...
Dikkatle bakın çevrenize... Yalnızca beyindeki
bir dizi etkileşimden ibaret olan "gerçekliğine" hapsolup kalan ve bazen oradan çıkamayan pek çok insan göreceksiniz.
8 milyar insanın nefes alıp verdiği
dünyayı, sorun yaşadığı ya da
takıntı haline getirdiği bir insandan ibaret sanan...
Nefret ederek gittiği işiyle ayak sürüyerek girdiği evi arasında başka bir
"yolun" olduğunu unutan...
Mazisini, alışkanlıklarını bir deneyim değil de yük gibi sırtlanan ve altında ezilen...
Ne yazık ki kayıp gidiyorlar aramızdan; hatta bazıları ölmeden.
***
Bana sorarsanız, paçanıza asılıp değişmenize, değiştirmenize engel olanlara, hayallerinizi küçümseyenlere hiç olmazsa artık bu sene geçit vermeyin derim.
Eğer yapacak planınız kalmışsa mutlaka yapın. Varsın, olmasın. Y
enisini yaparsınız.
Unutmayın, dışarıda, gözlerimizi ve kalbimizi açıp, renklerini, ışığını, sonsuz olasılıklarını, kısacası tüm nimetlerini fark etmemizi bekleyen
cömert bir hayat var.
Umudunuzun, paylaştıkça artan neşenizin, sevginizin ve samimiyetinizin daim olacağı bir yıl dilerim.