Ekrem İmamoğlu'nun OR-Gİ Havalimanı'nın VIP salonuna girmekiçin çıkardığı kavga tartışılmaya devam ediyor.
Oyumuza talip olan bir siyasetçinin sahip olmadığı bir hakkı zorla talep etmesi başlı başına sorundu.
Ancak skandala dair üzerinde durulan, görevlerini yaptıkları ve kendisine iltimas geçmedikleri için polislere ve valiye hakaret etmesi oldu.
Görgü tanıklarının ve mağdurların ifadesine göre İmamoğlu valiye "it" demişti.
Havalimanındaki tartışmanın ardından apar topar Göcek'e uçurulan ve teknede terapiye alındığı iddia edilen İmamoğlu ancak iki gün sonra konuyla ilgili konuştu: İt demedim "basit" dedim diye kendini savundu. Daha basiti kimsenin aklına gelmezdi sanırım.
Zira CHP yandaşı Fatih Portakalbile "eski ev arkadaşının" bu haline isyanetti.
***
Portakal, CHP adayına seçim süresince tahsis ettikleri FOX TV muhabiri ve kameramanca kayda alınan HD kalitesindegörüntüleri vermedi. Ama olay yaşandığı gün İmamoğlu'nun valiye "it" dediğini teyit etti, kendisini eleştirdi. Dün de geri adım atmadı, iddiasını yineledi.
Tabii bu azıcık hakkaniyet bile "ajans"tarafından çılgına çevrilmiş CHPtabanında infial yarattı. FOX'un anchormanigünlerdir sosyal medyada linç ediliyor.
Bu linç üzerinden medyada yeniden kendine alan açmaya çalışan gazeteci Kadri Gürsel'se dün eli daha da yükseltti. Portakal'ı "Kabataş yalancılarına"benzetti.
Hatırlayacaksınız, Kabataş tartışmaları yaşanırken, İsmet Berkan ve Balçiçekİlter gibi kimi gazeteciler "Kabataşgörüntülerini izledik" demiş, sonra da çark etmişlerdi.
***
Olayın elbette Kabataş'la hiçbir benzerliği yok. Çünkü tek delil görüntüler değil.
İmamoğlu'nun özür diledim dediği polisler de dahil tüm görgü tanıklarının ifadeleri yaşananları teyit ediyor. Fail İmamoğlu da eviriyor çeviriyor "it demedim" diyemiyor. Ki biliyorsunuz rahatlıkla diyebilir.
İstanbul için oy kullanacak bir seçmen olarak kamu görevlisine hakaretten ziyade beni bu olayda düşündüren İmamoğlu'nun gerçeği örtülemek içinplan yapması!
Dikkat ederseniz "yalan söylemesi" demiyorum...
Her insan gündelik hayatta zor durumlardan kurtulmak için zaman zaman yalana başvurabilir. Bunu inkâr eden yalan söyler. Ama bu işi taammüden yapmak, ortaya çıkması sürpriz olmayacak gerçekleri bile eğip bükmeyi göze almak tehlikelibir psikolojik duruma işaret eder.
Psikologlar ne diyor?
Peki ya sosyologlar, gazeteciler?
İmamoğlu üzerinden bu kolektif deliliğinyaygınlaşması dahası normalleşmesiciddi bir sorun değil mi?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.