Cumhuriyet’te klasik vesayetçiler neo vesayetçilere karşı
12.09.2018, Çarşamba
Devletin kurucu partisiCHP 95. yaşına hizip tartışmalarıylagirdi. CHP'niniktidarda olduğu tek parti rejimindekurulan devletin resmigazetesi Cumhuriyet'te dedurum farklı değil.
Gazeteyi FETÖ'nün trolgazetesi halinegetiren firari CanDündar ve ekibi tasfiyeedildi. Dündaryönetiminin tasfiyeettiği ulusalcı isimlerde yerlerine geridöndüler.
Ulusalcı yeni yönetim "AtatürkCumhuriyet'e geridöndü" diyerek gidenleri aforoz ederken, gönderilenler de gelenleri "hükümet yandaşı,aşırı milliyetçiler" diye küçümsüyor.
Kuşkusuz, FETÖ'nünafişe olmuş medyasının kapatılmasıylaeşzamanlı olarakPensilvanya'ya bağlananCumhuriyet'e içeriden müdahaleedilmesi olumlu.
Zira Savcı Selim Kiraz'ı katleden teröristler için manşettengerekçe üretecek hale gelen, bel altına inen bir yayının gazetecilikle bağı kaldığını iddia etmek zor.
***
Ne var ki, Cumhuriyet'in rotasından sapmadığı dönemlerde de ilerlediği mecra hiçbir zaman "sivil" değildi. Ta kuruluşundan beri, daima devletikuran askeri-sivil elitin dümensuyunda yüzdü gazete.
İlk yıllarda Sovyetler'e methiyelerdüzen Cumhuriyet, devlet,Avrupa'da yükselen faşizmeyeşil ışık yakınca safdeğiştirdi.
Bir anda "KemalistTürkiye'den Faşist İtalya'yaselam" manşetleri atmaya başladı... Hatta ülkedeki baskıdan ötürü yurtdışına kaçan komünist Nâzım Hikmet'in resmini ilk sayfasına basıp altına "doyadoya yüzüne tükürün" bile yazdı.
Ne var ki, çok partili hayat geçince üst üste seçilmeye başlayan Demokrat Parti'yi devirmek için sola ihtiyaçduyulunca Nâzım'ı ilk "memleket şairi" ilan edenler de onlardı.
Hiçbir askeri darbeden uzak kalamadılar... Hatta 12 Mart sürecinde olduğu gibi kimi zaman yazarları "cuntacılıktan" bile yargılandı.
Eski çamlar bardak oldu demeyin... Gazetenin 28 Şubat'taki, e-muhtıra dönemindeki tavrı farklı mıydı? Halka rağmenhalkçılığın sloganıolan "göbeğinikaşıyan bidonkafalı adam"türünden klişeler bugün yönetimegelen kafanın eseri değil mi?
***
Evet, çocukluğumda evimize giren tek gazete olan Cumhuriyet'e bugünden bakınca benim gördüğüm kısa film bu.
Dolayısıyla gazetedeki değişimi demokrasi, gazetecilik ya da sol muhalefet açısından bir zafer olarak yorumlayan arkadaşların coşkusuna katılmıyorum.
Çünkü gazetenin galebe çaldığı söylenen kuruluş ilkelerinin, gelişine alkış tutulan o eskiruhunun bu saydığımız kavramlara sadık kalmak gibi bir derdi hiç olmadı... Henüz bir özeleştiri verilmediği için de umutlu olmamız için ortada neden yok.
Bu arada klasik vesayetçiler yeni sürüm vesayetçileri tasfiye ederken istifalar da sürüyor. Onlardan biri de 1991'de gazetede "HasanCemal operasyonu" yapılırken isyan bayrağı açan rahmetli Uğur Mumcu'nun oğlu ÖzgürMumcu.
Giden diğer yazarlar yeni yönetime açıkça tavır koyarken Mumcu ayrılığını tam da bugüne denk gelen kitap yazma hevesiyle gerekçelendirdi.
Bence başka bir sebebi olamaz. Zira eskileriyle olduğu gibi yeni yönetimle de pekâlâ çalışabilirdi kendisi.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.