Elbette vatandaşın mahkemelerin her kararını sorgusuz sualsiz kabul etmesi düşünülemez. Eleştiri herkesin hakkıdır. Hatta çoğu zaman faydalıdır da... Mevcut hukukun toplumsalsosyolojiyeuyumunu yansıttığı için yargıya yardımcı olur.
Ne var ki bu yargının hukuka göre değil halkın tepkilerine göre karar vereceği anlamına gelmez.
Çünkü yargınıngörevi kamuoyualgısını düzenlemekdeğil, hukuku işletmektir.
Ancak biz bu eleştirisoslu müdahale işini toplumolarak biraz abarttık sanırım.
Örneğin sosyal medya, FETÖ başta olmak üzere görülen tüm davalarda ve soruşturmalarda verilen bazı kararların temyiz mahkemesinedöndü.
Herkes iddianamesini bile görmediği davalarda hoşunagitmeyen kararı hukuksuz ilan ediliyor.
Bu da kuşkusuz mahkemelerinüzerinde ağır birmanevi yük oluşturuyor. Kendinizi o savcıların vehâkimlerin yerine koyun.
Kaçınız tepkileri göze alıp hukuku işletirdi; kaçınız aman başımız ağrımasın diye sınırları zorlardı...
Hadi vatandaşın hukuk sistemine yönelik müdahalesi tolere edilebilir diyelim.
Ancak bu müdahale ve yok hükmünde sayma tavrı siyasetin rutinine dönüşünce sorun büyüyor.
Örneğin son olarak da ülkenin ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu, tutuklanıp cezaevinekonulan bir milletvekilininserbest bırakılmasıiçin yola koyuldu.
İstanbul'dan Ankara'ya kadar yürüyor...
Üstelik yola çıkarken yaptığı açıklamada beğenmediğikararı verenhukuk adamlarınıtöhmet altındabırakacak ciddisuçlamalardabulundu.
Yargı mutlaka bu sözleri sarf ederken dayanağının, elindeki delillerin ne olduğunu Kılıçdaroğlu'na soracaktır.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da "Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarıendişe verici. Türk yargısı hiçbir suretle baskı altına alınamaz" diyerek sert tepki verdi.
Ne var ki Kılıçdaroğlu'nun eylemiyle şimdiden söz konusu davada, yarattığı tahribat ortada.
Zira Mehmet Uçum'un altını önemle çizdiği gibi "Hukukyoluyla demokrasi mücadelesimeşru olsa da hukukdüzeninin ilkelerine karşıyürüyüş gayrimeşrudur."
Bu tartışmada, kimi aklı evvellerin, Gandi'nin ülkesini işgal eden İngilizlere karşı yaptığı tuz yürüyüşünden örnekler vermesi tek kelimeyle felaket.
Unutmasınlar ki, Gandi emperyalist işgalcilerin fiilihukukuna karşı yürüyordu... Kılıçdaroğlu'nun şimdi yaptığı gibi, memleketi Hindistan'ıayakta tutan direklerekarşı değil.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.