Ara Güler eşsiz bir arkadaş ve dünya çapında bir ustaydı
19.10.2018, Cuma
1960'ların sonunda Ara Güler'le birlikte Almanya'daydık...
"Misafir işçi" kavramı henüz benimsenmeye başlamıştı.
Almanya'daki Türk işçilerinin yaşamlarını konu alan bir dizi röportaj yapıyorduk.
Ara fotoğrafları çekiyor, ben de yazıyordum. Münih'te, Frankfurt'ta, Hamburg'da ve Köln'de "Heim"ları, kahvehaneleri dolaşıyorduk. O dönemde Cumhuriyet'teydim...
Ford fabrikasında
Köln'de Ford fabrikasına gittik.
Yüzlerce Türk işçi çalışıyordu bu fabrikada...
Fabrika üç vardiya çalışıyor, neredeyse her dakika bir otomobil çıkıyordu montaj kayışlarından.
Fabrikadaki Türk işçilerle söyleştikten sonra, gece geç vakitte otomobillerin çıktığı kayışların başına geldik. Ara kamerasını gözüne dayadı, objektifi ayarladı ve "Kayışıdurdurun" diye bağırdı oradaki Türk işçilere...
Nasıl anlatılabilir ki?
İşçiler şaşkındı. Biri yanıma geldi "Bu arkadaş fabrikayı durdurundiyor. Ne yapmak istiyor ki" dedi.
Ona Ara Güler'in mükemmel bir fotoğraf çekmek için Ford fabrikasının üretimini durdurmak istediğini anlatsam, herhalde anlamazdı. Ama Ara Güler böyleydi işte. İki elinin başparmakları ile işaret parmaklarını bir kare şeklinde birleştirir ve objektifine girebilecek görüntülere önceden o kareden bakardı.
Arkadaşımdı
Hem meslektaşım, hem çok sevgilibir arkadaşım, hem de yapıtlarına hayranolduğum seçkin bir fotoğraf ustasıydıAra Güler. Evlendim, önce çocuklarım,daha sonra torunlarım oldu. AraGüler yaşamımın her dönemini fotoğrafladı.
Birlikte kahkahalarla dolu serüvenler yaşadık. Topkapı'da Levni'nin, Matrakçı Nasuh'un minyatürlerinin fotoğraflarını çektik. Ayasofya'nın orta yerine Sinar'ını kurmuş ve objektifi bir saat açık bırakmıştı. Biz o sırada Sultanahmet köftecisine gitmiş, köfte piyaz yemiştik.
Güldüren anılar
Her anısı insanı güldürürdü... Birİngiliz asilinin genç kızına tutulmuştuyıllar önce. Kızı götürebileceği birevin anahtarını arkadaşından almış.
Arkadaşı "Sakın ışık yakma, hiçgürültü yapma, kimse görmesin,duymasın" diye şiddetle uyarmışAra'yı... Ertesi gün bana gazeteyegeldi. "Dün akşam o daireye İngilizkızla birlikte girdim. Karanlıktabir yokuş çıktık, sonra o yokuştanindik" diye anlattı yaşadıklarını. Meğero daireyi su basmış ve salondaki parkelertavana kadar şişmiş...
Eşsiz bir arkadaş, gerçek bir ustaydı...
Onu çok özleyeceğim.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.