Ortadoğu’nun krizleri yetmezmiş gibi bir de FETÖ ile uğraşıyoruz
16.05.2018, Çarşamba
Uluslararası ilişkilere anlam katan "Barış" gibi "Çözüm" gibi "Uzlaşma" gibi "Diyalog" gibi kavramların hiçbir anlam taşımadıkları bir dönemi, Ortadoğu coğrafyasının fırtınaları arasında yaşıyoruz. Filistin'de yaşanan trajediyi veya Suriyeli insanların bitmeyen dramlarını görmezden gelmemiz mümkün değil ki... Irak'ın işgali sonunda milyonu aşkın insanın öldürülmesi veya bu ülkede Şiileri kayırmak isterlerken DEAŞ'ı üretmeleri, bizi de etkilemedi mi?
Ortadoğu'yu oyun sahasıyaptılar
İşin en acı tarafı, Ortadoğu krizlerininkaynağının hep dışarıdan beslenmesidir. 1'inci Dünya Savaşı ve sonrasında İngiltere ile Fransa, Ortadoğu coğrafyası üzerinde evcilik oynarlar, sınır çizerler, rejim değiştirirlerdi. 2'nci Dünya Savaşı'ndan sonra ise sahneye ABD ile onun koltuğu altında İsrail girdi. Sovyetler Birliği'nin Suriye ve Mısır'da karşı denge kurma çabaları bir işe yaramadı. 1948'de kurulan İsrail, Araplar ile girdiği her savaşta sınırlarını genişletti ve sonunda Kudüs de İsrail'in oldu.
Amerikan tribünündeydik
Biz Türkiye olarak bu dönemleri izleyicikonumunda Amerikan tribünündenseyrettik. Darbeler ve ekonomik krizlerarasında geçen yıllarda, bırakın Filistindavasına çözümleyici katkıda bulunmamızı,Türkiye'nin kendi yarasına sürecekmerhemi bile yoktu ki... 1974'te Kıbrıs'takiTürkleri kırımdan kurtarmak için yaptığımızaskeri operasyon bile sonunda ABDambargosunu ve 12 Eylül darbesini getirmişti.
Süper güç değiliz
Bugün Türkiye eskisinden daha farklıve daha güçlüdür. Ama yine de bir SüperGüç değiliz. ABD Ortadoğu'da herkesi birbirinekatarken ve Suudi Arabistan bileFilistinlilerin trajedisini değil İsrail'le dostluğuön planda tutarken, işimiz çok kolaydeğil. Stratejik ortağımız ve ittifakımızınlideri ABD bugün her çeşit ambargoyla,bazen Rusya'yı bazen İran'ı tehdit ediyor. ABD'nin başlattığı ticaret savaşları, global bir ekonomik krize ortam hazırlıyor.
"15 Temmuz"u yaşamadık mı?
Evet... İktidarı ve muhalefeti ile çok bilinçli ve çok hazırlıklı olmalıyız. Sade Ortadoğu krizleri ile değil, ABD'nin desteklediği FETÖ ve PKK ile de uğraşıyoruz... Tekrar eski günlere döndürülmememiz için, anlamsız ve gereksiz kutuplaşmalardan kaçınmamız gerekiyor. Neticede daha dün, yani 2016'da 15 Temmuz darbe teşebbüsünü bile yaşamadık mı?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.