Dünya mahallesinin kabadayısı ve onun çifte standartları
19.11.2017, Pazar
Dünyadaki gelişmeleri izlerken uluslararası ilişkilere yön veren en önemli olgunun "Çifte standartlar" olduğunu herhalde görebiliyoruz.
Mesela Türkiye'deki yönetim en zengin 50 Türk girişimcisini gözaltına alıp bir otele kapatsa ve "Eğer mal varlığınızıdevlete verirsenizsizi serbestbırakacağız" deseydi, kim bilir neler olmazdı...
Amerika ve Avrupa Birliği üyesi ülkeler, herhalde Türkiye ile ilişkilerini dondururlardı.
Avrupa Birliği aday adaylığımız sona ererdi.
Muhtemelen başka şeyler de olurdu.
Kepazelik ve suskunluk
Peki aynı şey Suudi Arabistan'ınyönetimi tarafından yapılsa ne olur.
Hiçbir şey olmaz ve zaten olmadı da...
Suudi Arabistan'ın petrol gelirlerini hesapsızca harcayan ve yetmezmiş gibi Amerika'ya haraç verir gibi milyarlarca dolarlık silah alımları yapan yönetim, son olarak ülkenin zenginlerini de bir otele tıkadı... Ama bu ülkenin veliahtı "Ilımlı İslam" getireceğini söylediği için, bizim laikçiler dahil dünyadaki aymazlar da, bu kepazelik karşısında susuyorlar.
Silah satışları
Amerika da Avrupa da nasılMısır'daki Sisi darbesine "Darbe" diyemedilerse,Suudi Arabistan'da sahnelenenkepazelikler karşısında da susmaktalar.
Türkiye'de demokrasi aksıyor gerekçesiyle bize silah satılmasını yasaklayan Amerikan Kongresi de, Suudilere her çeşit silahların satılmasını onaylamakta...
Avrupa'nın aymazlığı
Çifte standartların uluslararası ilişkilereyön verdiğini gösteren gelişmelere birörnek de, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındakidurum değil midir? Üç milyonuaşkın Suriyeli sığınmacıya kucak açanTürkiye bu sığınmacıların Avrupa'yayönlenmemelerini güvence altına almakkarşılığında Avrupa Birliği ile anlaşmıştır.
Bu anlaşmanın parasal içeriğini oluşturan 3 milyar euro ise hâlâ verilmemiştir.
Buna karşı Avrupa Birliği Parlamentosu, üye adayı Türkiye'ye AB bütçesinden verilmesi gereken ödenekten 105 milyon euroyu, demokrasi zedeleniyor gerekçesi ile kesmiştir.
Sabırlar zorlanıyor
PKK/PYD'ye verilen Amerikan silahları,DEAŞ'lı teröristlerin Amerikan gözetimialtında PKK/PYD'liler tarafındantaşınmaları, FETÖ elebaşının Amerika'daağırlanması yetmezmiş gibi, onun güdümündekiTürk savcıların yönlendirdikleriAmerikalı savcıların Rıza Zarrab davasınayön vermeleri... Bu gibi durumlarıizlerken dünya mahallesinin kabadayısıAmerika'nın ve onun yoldaşları olan BatıAvrupalıların sabırlarımızı zorladıklarınıherhalde hepimiz hissediyoruz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.