Hiç heveslenmeyin... 15 Temmuz hafızamızı bulandıramazsınız!
03.12.2018, Pazartesi
"Bu darbe teşebbüsü, hem bizlere, hem de ülkemiz üzerinde hesabı, kitabı, gözü de olan birçok düşmanın alacağı dersleri barındırıyor.
Hiç karşılık beklemeden iradesine, demokrasisine ve vatanınasahip çıkmaküzere sokağadökülebilenbir milleti tarihte görme imkânımız yoktur herhalde. Belki kendiordunuza talimatverseniz bu kadarkısa bir süre içindetoplanamazlardı. 15 Temmuz gecesibu millet en değerli varlığı, yani canıhususunda tercihini vatanından yanakullandı. Şahidim..."
Bu sözler İstanbul İl EmniyetMüdürü Mustafa Çalışkan'ın "15Temmuz Kıyam(et) Gecesi ve MilliVuruş" adlı kitabından.
***
İki gündür, 15 Temmuz'u anlatan kitapları yeniden karıştırmaya başladım.
Yaşayanların anlattıklarına dönüp dönüp bakıyorum; kendi hafızamı, özellikle de ayrıntıları kurcalıyorum.
Çünkü son günlerdeki "hava"ya bakıyorum...
Ve o gece milletin direnişine dair nelerin bazı kesimlere rahatsız edici geldiğini bir kez daha görmeye çalışıyorum.
Öyle ya, "senaryo/tiyatro" diyen soysuzları biliyorduk zaten ama "bizim" taraftanmış kisveli bazı tiplerin şimdi göğüslerini gere gere "15 Temmuz tarihimize yeni bir uyuşturucu olarak geçecek" demeye başlamalarını bir işaret saymalıyız.
Neyin işareti?
Demek ki, coşkulu sözler ve duygular güçlü bir zemin oluşturmaya ve o gece ne yaşadığımızı dosta düşmana kavratmaya yetmiyor.
Demek ki, 15 Temmuz'un "uyandıran/uyaran" yanını toplumun zihnineaktarmak konusunda daha gidilecekçok yol varmış.
***
Heyecan içindeydik...
O yüzden de daha 2016 sonbaharındahavanın dönüştürülmeyeçalışıldığına uyanamadık.
15 Temmuz'un lafı açılınca konu değiştirmelerle başladı iş...
Ardından dudak bükmeler geldi...
"Yaşananlar kâbustu, o haldene kadar çabuk unutursak, okadar iyidir" diye düşünenler köşebaşlarını tutmaya başladı, söylediklerianlamlıymış gibi sunuldu.
Şehitler ve gaziler hayatımızın "yaşayan" parçaları olmaktan çıkıp "söylem"e dönüşmeye başladığında kritik bir aşamaya geldiğimiz belli olmuştu.
Bir önemli nokta da şu... Devlet, kendi derslerini çıkardı.
Ama meselenin millet tarafı hassas. Çünkü Fetö sinsice o tarafa vurmayaçalışıyor; kalplerde kırgınlık, hafızalardabulanıklık yaratmayı hedefliyor.
O halde hafızamızı diri, duruşumuzu sağlam tutmak konusunda daha fazla özen göstermeliyiz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.