Şimdi gelin şu sözleri dikkatle okuyalım...
"Çok uzun zamandır doğa bize kurallarını dayatıyordu.
Şu ana kadar yaklaşık 100 milyar insan bu yüzden öldü. Buçok geniş çaplı bir soykırımdır.
Şimdi kaderimizi elimize alacağımız yeni bir çağa girdik. Her şey değişecek."
İlk kafa naklini yapacak ekibe başkanlık etmek üzere Çin'e yerleşen Prof. Sergio Canavero'nun sözleri bunlar.
Cansız beden üzerindeki deneyi başarıyla tamamlayan İtalyan cerrah "soniki yılda Amerikalılar bizi durdurmakiçin her yolu denediler; beni öldürebilirlerde ama bu iş eninde sonunda yapılacak" demeyi de ihmal etmemişti.
Bilmiyorum, bu haberlere bakmadan geçiyor musunuz?
Yoksa okuyup üzerinde düşünüyor musunuz?
Mesela "Yenidennasyonalist ABD/Küreselci vizyonunegemenliğine girenÇin" kavgasını butürden gelişmeler açısındanda değerlendiriyor musunuz?
Ya o "soykırım" lafı...
Gelmiş geçmiş bütün ölümlere neden "soykırım" muamelesi yapılıyor? Arkasında nasıl bir proje var?
***
Geçen cumartesi bu köşede "Bedeneveda çağı"ndan dem vurunca, bazılarımız birbilim-kurgu fantezisini konu ettiğimi sandılar.
Oysa dikkat edilse, görülmeyecek gibi değil.
Tıp endüstrisinin hamur gibi yoğurmaya başladığı bedenimiz zaten şimdiden ninelerimizin, dedelerimizin bedeninden uzaklaştı.
Her şeyden önce bedene bakışımız değişti. On yıl önce ölen kocasınındondurulmuş spermleriylegebe bıraktırılan 62yaşındaki Sicilyalı kadınınbeden ve yaşam algısını düşünün...
Ya da şu göklere çıkardığımız "önleyici tıp" kavramını düşünün...
Ve söyleyin...
Önleyici tıbba göre aslında herkes (kendinden habersiz ve bağımsız olarak) bir tür hasta sayılmıyor mu?
Hepimiz potansiyel hastalar olarak "hiza"ya sokulmadık mı?
***
Zihnimiz, kültürümüz,talim terbiyemodelimiz bugerçeklerle derindenhesaplaşmayahazır mı? Hiç sanmıyorum.
Sosyal medya deseniz...
Ortalık hâlâ 1960/70'lerdeki gibi teknolojik gelişme hayranlarıyla dolu. Yapay zekâ, robotik gelişme, genetik buluş videolarına hayran hayran bakıyorlar.
Tatlı tatlı uyuyorlar yani.
Bu aynı zamanda bize sunulan ne varsa, sorgusuz sualsiz "uyma" anlamına da geliyor.
Oysa gelecek böyle gelemez!
Gelmemeli!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.