Palavradan solcu, çevreci,antiglobalist tayfası...
Ve onların aksırıncaya tıksırıncaya kadar yiyip içmeye; müreffeh felsefeye; "anıyaşama"ya bağımlı burjuvamsı yardakçıları yine alkışa başladılar...
Neymiş? HollandaBaşbakanı Ruttebu sefer de krallagörüşmeye bisikletlegitmiş! Ah negüzelmiş!
Solcu havasında Sorosçu internet sitelerimiz de haberi süsleyip püsleyerek verdiler.
Sanırsınız ki...
Her yere bisikletiyle giden Hollanda başbakanını bir bölümü tebdili kıyafet koca bir koruma ordusu takip etmiyor!
Sanırsınız ki...
Bisikletsever başbakan Rutte ülkesinin fosil kaynaklı global enerji dağıtım ağındaki kilit konumundan feragat eden tasarılara imza atmış, dev petrolşirketlerini ve petro-kimyatesislerini kapatmış!
Yok tabii öyle bir şey!
Çevrecilik hiçbir zaman bu kadar ucuz bir eylem alanı olmadı, olmayacak.
Ama işte bizim okumuş sersemlerimiz hâlâ "bisikletebinen, tarifeli uçaklayolculuk eden siyasi" klişelerini yutuyorlar.
***
Daha önce de anlatmıştım...
Çocukluğumda mahallemiz Moda'da emekli yüksek bürokratlar, savaş zengini ailelerin rantiye uzantıları otururdu. Bunlar çocukları arada sırada toplar, ballandıra ballandıra 'Evropa'da devlet adamlarının sokaklarda tek başlarına dolaştıklarını, parkta oturup gazete okuduklarını anlatırlardı.
Gerçekten oralarda ne olup bittiğini anladıklarından falan değil, o hikâyelerle çaktırmadan kendi memleketlerini ve siyasilerinikötülemeyi spor haline getirdiklerinden...
Sonra kalkıp çarşıdaki kahvede pişpiriğe oturduklarını sanmayın sakın!
Amerikan arabalarına binip BüyükKulüp'te "oyun"a giderlerdi.
Bu kesim maziye karıştı ama yerlerini solcu/ çevreci/liberal ve alabildiğinetaklitçi kuşaklar aldı.
Dünyayı sembolik roller ve sahnelerden ibaret sanıyorlar ve halk buna kanmayınca öfkeleniyorlar.
***
Bu arada fotoğrafta yanlış görüp okumadıysam...
Rutte, Kraliyet Sarayı'nın önündeki kırmızı halıda bilebisikletini zincirle kilitlemiş.
Güvenliği ihmal etmemiş yani...
Eh, Hollanda bir bisiklet ülkesi; nüfusundan çok bisikleti (20 milyon) var.
Tabii bisiklet hırsızlığı da almış yürümüş durumda. Yılda birmilyon bisiklet çalınıyor. Belki Rutte de vatandaşlarını bu konuda uyarmayı amaçlamıştır...
Ama söyleyin bana...
Sarayın kapısının önünde zincir takmak fazla "kaba" ve körparmak göze biçimde sembolik kaçmamış mı?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.