Birtakım Internet malları gene yazımızı başka taraflarından anlamışlar.
"Mustafa İsmet Paşa" tanımıyla "Atatürk'e laf dokundurduğumuzu" sanmışlar.
Çünkü öyle anlamak işlerine geliyor. Niyet kötü. Üç beş şerefsiz bizi "Atatürkdüşmanı" ilan etmişti ya...
İsmet Paşa'nın göbek adı Mustafa'dır. Bilmiyorsan sorun sendedir.
Yani, İsmet İnönü adı ne kadar geçerliyse, Mustafa İsmet Paşa lafı da o kadar geçerlidir.
Biri soyadı kanunundan önce, öteki soyadı kanunundan sonra.
Zaten biz de 1921 yılından sözediyorduk...
***
Başka birtakım mallar da, Atatürk'ün "hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaavardır" cümlesini yanlış yorumladığımızı söyleyerek "çuvalladığımızı" ileri sürüyorlar...
Çünkü Atatürk bu cümleyi şöyle tamamlamış: "O satıh bütün vatandır."
Evet, doğrudur, öyle demiştir.
Yani, "bu cephe çökerse dahadoğuda yeni bir cephe kurarız" yorumuyanlış bir yorummuş. Atatürk yeni bircephe kurmayı düşünmüyormuş.
Peki, avukat ağzıyla "bir an içinöyle" farzedelim.
Demek, yeni bir cephe kurulmayacaktı.
Peki, ordu çöktükten sonra ne yapılacaktı?
Yurt çapında "gerilla" savaşı. Sath-ı müdafaa.
Ya da artakalan bölük pörçük birliklerle, sağda solda "münferit" çarpışmalar, cephesiz, komutasız, kurmaysız savaş...
Madem gerilla savaşı verecektiniz de, gerilla lideri Çerkes Ethem Bey'i niçin tepelediniz? Bu işin uzmanıydı.
Başından beri "düzenli ordu" isteyen kimdi?
"Düzenli ordu kuramazsak hiçbirşey başaramayız" diyenler kimlerdi?
Sakarya'da yenilseydik ortada bir meclis kalacak mıydı?
İşgal altında bulunan vilayetlerden mebus seçilemeyeceğine göre, yalnızca doğu illerimizin mebuslarıyla mı vaziyet idare edilecekti? Yani Erzurum Kongresi'ne mi geri dönülecekti?
Bu gerilla savaşı ne kadar sürecekti? 1931'e kadar mı, 1941'e kadar mı?
Ordu ve meclis elden giderse, ortada bir Mustafa Kemal Paşa kalabilir miydi peki?
O günkü mecliste bile "çuvallasa dadefterini dürsek" diye bekleşen hainleryok muydu?
Enver Paşa yurt dışında "atmaca" gibi bekliyordu, Mustafa Kemal başarılı olamazsa gelip milli direnişin başına geçmek üzere...
Ona mı biat edecektiniz?
Ama o zaman halkın bir kısmının "budireniş yeni bir İttihatçı oyunudur"görüşü haklı çıkmış olmayacak mıydı?
Nasıl altından kalkacaktınız bütün bu "handikapların"?
Üç beş efenin kurşun atmasıyla, üç beş Teşkilat-ı Mahsusa ajanının silah kaçırmasıyla mı Yunan ordusunu yenecektiniz?
Rusya'dan altın, Fransa'da top gelir miydi gene, o durumda? Gelse hangi "mercie" gelecekti, olmayan orduya mı, dağılmış hükümete mi?
***
Sevgili mallar, bilmediğiniz ve anlamadığınız işlere karışmayın.
Gidin hızla yaklaşan trenin önünde "selfie" çekin.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.