Hep kendimizi suçlarız, bundan kurtulmamız şart.
Her türlü salaklığı yalnızca bizim yaptığımızı sanırız. Oysa "eloğlu" da yapıyor.
Türkiye'yi kasıp kavuran bir kitap, Türkiye'de altmışlı yılların "köylü modasını" da başlatan kitaptı, Mahmut Makal'ın "BizimKöy"ü... (Okudunuz mu Kemal Bey?) Mükemmel bir "sosyal antropoloji" incelemesiydi ama büyük bir ihtimalle sosyal antropoloji yaptığını yazarın kendisi de bilmiyordu...
Orada okumuş ve çok çarpılmıştım: Ay tutulmasında, Orta Anadolu köylüleri ayı bir ejderhanın yuttuğunu sanırlar ve bırakması için gökyüzüne ateş ederlermiş! Kırklı yılların sonları, yani Köy Enstitüleri sayesinde Türk köylüsünün kurtulduğu yıllar...
Bu kafa, yetmiş yıl sonra Florida'da ortaya çıktı.
Hergelenin biri, gırgır olsun diye, oraları kasıp kavuran İrma kasırgası sırasında Facebook'ta "kasırgayaateş edin" diye birşeyler gevelemiş.
Tam seksen bin kişi okumuş ve paylaşmış, gökyüzüne gerçekten ateş edenler olmuş.
O kadar ki, polis "ateş etmeyin,o şekilde durduramazsınız"şeklinde bir duyuru yapmak zorundakalmış.
Bizimki "yurdum insanı" olunca bunlar nerenin insanı oluyorlar?
***
Gene New Mexico eyaletinden bir Amerikan manyağı, "bilgisayarıylaevlenmek için" mahkemeye başvurmuş.
Vallahi gerçek.
Gerekçe olarak "bilgisayarıylamanevi anlamda evli olduğunu"ve bunu resmiyete dökmek istediğinisöylüyor. Bilgisayar zaten "dişiymiş"...
Belediyeye gitmiş, "de get lanbizi günaha sokma" diye kovalamışlar.
O da "anayasal hakkının çiğnendiğini" belirtiyor. Üstelik bu, sivil toplumun gerektirdiği bir hakmış.
Keşke Kemal Bey duruma el koysa da, Santa Fe'den Washington'a bir "nikâhta adalet" yürüyüşü düzenlese... Müzeye nesini koyarlar bilmem artık.
***
Konumuz "abukluk" olduğuna göre, şimdi de şu satırları okuyalım:
"Sahnede pırılpırıl, apaydınlık bir kadın konuşuyor... Samimi, bilgili, açıksözlü, zarif... Slogandan uzak,cesur, esprili... Gösteriştenuzak, alçakgönüllü, fakat gerçekbir yıldız gibi parlıyor. (...) Solda bir arkadaşınızolarak karşılaşacağınız bütüngüçlüklerde yanınızda olmaktatereddüt etmeyeceğim. Yurdumuza olan ortak sevgimiz,saygılarım ve alkışlarımla..."Bu satırları, CHP'li bir belediyeninheykelini diktiği devrimci bir şairimizyazdı.
Pırıl pırıl kadın da Meral Akşener.
Bundan yirmi beş yıl önce Babıali yalakları Tansu Çiller için bir "sarışın güzel kadın" edebiyatı tutturmuşlardı...
Şimdi de "kumral güzelkadın" edebiyatı mı başlıyor?
Aman dikkatli ol, Meral Hanım'ın kocası var, boyundan büyük oğlu var. Hoş görmeyebilirler, dayağı yediğinle kalırsın.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.