Suriye 'nin kuzeyinde 2011 sonrası ortaya çıkan parçaların birleştirilmesiyle oluşturulacak bir koridor devletçik hayali, ABD ve benzer niyettaşıyanlara uluslararası kurumve kurallar yanında devlet olmahaysiyetini de unutturmuş durumda.
Terörün genel bir tanımı üzerinde anlaşılamamış olsa da, evvelden devletlerterör yapılarıylamünasebetlerini gizlitutarlardı. Yani saman altında su yürütülse de, uluslararası kurum ve kurallara tabi olunduğu şeklinde bir fotoğraf verilirdi.
Ancak, gözlerini menfaat hırsı bürümüş güya büyük devletler sebebiyle eskiden üstü kapalı bir şekilde yapılan işbirlikleri, açıktan yapılıyor artık.
Böylelikle de, 'benim teröristimiyidir' sözü, evrim geçirip'benim için çalışıyorsa teröristdeğildir' halini alıyor.
Suriye'nin kuzeyinde oluşturulması hayal edilen devletçiğe biçilen roller oldukça fazla. Öncelikli niyet, terör örgütünün ülkemizin güneyini saracak bir kuşak oluşturması. Sonrasında Kuzey Irak'la birleştirilmesi hesaplanan bu kuşağın hedefi, sadece Türkiye'yealternatif bir enerji nakil hattıoluşturmak değil tabii ki.
Türkiye'nin bölge ile kara bağlantısını mümkün olduğu kadar kesmek ve böylelikle bölge ülkelerinin kendi ayakları üzerinde durmasına sağlayabileceği katkıları engelleyebilmek te hedefler arasında.
Filistin Meselesi'nin çözümü ile ilgili alternatifler sebebiyle canının iyice yanacağı belli olan İsrail'in, bölgedesürekli hale getirilecek istikrarsızlıksebebiyle kavuşabileceği umulanrahatlık ta hesaplar arasında.
Filistin'le ilgili olarak bıçak artık kemiğe dayanmış ve konuyla ilgili dünya çapında oluşan farkındalık, İsrail'in uykularını kaçıracak boyutlarda. Trump'un Kudüs kararı sonrası, BM Güvenlik Konseyive Genel Kurulu'nda ABD ilebirlikte yaşadıkları hezimet, bundan sonda olabileceklerin habercisi...
25 BİN TIR DA YETMEZ...
Hangisi sebeple olursa olsun Türkiye'nin güneyinde yapılmaya çalışılan şey, bölgeyi ama daha fazla da Türkiye'yi hedef alan bir girişim. Söze geldi mi evrensel değerler konusunda mangalda kül bırakmayanlar, kelimenin tam manasıyla alçaklık peşindeler.
Meydana gelen karışıklıklardan faydalanıp güya ülkeye barış getirmeadına yapılan müdahalelerin, esasitibariyle Suriye'yi parçalamayave böylelikle geleceğe yönelikhesapları sağlama almaya yönelik olduğu, açık ve net olarak ortaya çıkmış durumda.
Hesaba katmadıkları birçok şey var. Bunlardan birisi, Türkiye'nin geleceğini ipotek altına alacak akıl ve mantık dışı girişimlere pabuç bırakmama kararlılığında olduğu.
En büyük hesap hataları ise, 'taşıma suyla değirmen dönmez'meseleni ya bilmiyor ya daciddiye almıyor oluşları...
Büyük çoğunluğu para, pul ve macera peşinde koşan lejyonerlerden oluşan bir güruhun, Türkiye gibi binlerce yıllık tarihi olan bir devlet karşısında esamesinin bile okunamayacağını bilmeleri gerekirdi oysa.
Yıllarca rejimin baskıları altında yaşadıktan sonra, şimdi de birilerinin menfaat hesapları sebebiyle yerlerinden yurtlarından edilme tehlikesi ile karşı karşıya olan Suriyeliler de ÖSO bünyesinde Türkiye ile beraber.
Ülkelerini işgalden kurtarma kararlılığında olan Suriyelilerin de denkleme dahil olması, şer ittifakının eninde sonunda def edileceğinin müjdecisi... Değil 5 bin, 25 bin TIR dolususilah ve malzeme verseniz de,bunun işe yaramayacağını vebaşkalarının yurtlarını işgale kalkışanteröristlerin, sıkıyı gördüklerindearkalarına bile bakmadan kaçacak yerarayacaklarını gördük, görüyoruz vegöreceğiz inşallah...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.