Veto yetkisine sahip 5 daimi üyesinden birisi olup, İsrail aleyhine alınmış hemen bütün kararları veto etmesiyle bilinen ABD'nin şimdiki başkanı Trump, BM GüvenlikKonseyi'nin 1980 tarihindealdığı 'hiçbir ülke Kudüs'tebüyükelçilik bulunduramaz' kararınıtanımamakla, hukuksuzluğu yeni bir aşamaya taşımış durumda.
ABD'nin, kuruluşundan beriterörist devlet tabirini fazlasıylahak edecek şekilde davranan İsrail'inen önemli hamisi olduğu, malum. Vebaşta Yahudi lobisi olmak üzere medya,finans ve başka sahalardaki etkinYahudilerin desteğine muhtaç olan ABDbaşkanlarının, bu sebeple uluslararasıkuralları hiçe sayar şekilde davrandıklarıda biliniyor.
Ancak, önceden mümkün olduğu kadar makul gösterilmeye çalışılan bahanelerle takdim edilen hukuk dışı davranışların Trump döneminde pervasızlık boyutuna varması, özellikle de bu davranışların mağdur ettiği Filistinliler açısından bıçağın kemiğide delip geçmesi demekti.
Sadece BM Güvenlik Konseyi ve bunun yanında uluslararası hukuk kurullarına değil akla ve mantığa da aykırıydı Trump'un Kudüs'le ilgili kararı. Cumhurbaşkanımızın tabiriyle,adeta bir emlak komisyoncusu gibidavrandı ABD Başkanı.
Bu gelişme üzerine Dönem Başkanı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla dün İstanbul'da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi'nde alınan kararlar da, bu akıl ve mantık dışı gidişata karşı yapılması gerekenin yapılmasıydı.
İİT Liderler Zirvesi sonuç bildirgesinde, Türkçemizde böylesi durumlarda sık kullanılan bir deyimle, gücünü fazla önemseyerek her durumda aklınaeseni yapabileceğini zannedenABD'ye 'madem öyle, o zamanböyle' denilmiş oldu ki, hak ettiği aslında belki de bundan da fazlasıydı.
AŞAĞI TÜKÜRSE SAKAL...
İslam İşbirliği Teşkilatı İstanbul liderler Zirvesi sonuç bildirgesinde yer alanBaşkenti Doğu Kudüs olan egemenve bağımsız bir Filistin Devleti'nitanıma çağrısına İİT üyesi 56ülkeden kaçının uyacağı şimdilik belirsiz. Bu çağrıya ABD'nin ve İsrail'in yaşattıkları sebebiyle gerçekten kızgın olan diğer ülkelerden de katılanlar olup olmayacağını da zamanla göreceğiz.
ABD'nin Kudüs'le ilgili kararı geri çekmemesi halinde konunun BM Genel Kurulu'na götürülmesi açıklaması, başka mekanizmaların da olduğunun göstergesi. BM Genel Kurulu'ndaABD aleyhine çıkacağı kesin olankararın BM Güvenlik konseyigündemine gelişinde ABD vetosuylakarşılaşacak olması da, BM ve Güvenlik Konseyi'nin yapısının ciddi manada tartışma ortamına gelmesi demek...
Trump'un, 22 yıldır ABD başkanlarınca ötelenen Kudüs'le ilgili kararı şimdi uygulamaya koymak istemesi, bir delininkuyuya attığı taşı kırk akıllınınçıkaramıyor oluşu gibi bir durumun ortaya çıkmasına sebep oldu.
İİT Liderler Zirvesinde alının kararlar sonrası yaşanacak gelişmelerin, ABD'yi 'aşağı tükürse sakal yukarı tükürse bıyık' durumuna getireceği de açık...
Kısa sürede uygulanamayacağı kesin olan Kudüs kararından dönülmesi,Trump'un artık başkanlıkkoltuğunda tutunamaması demek.
Dönülmemesi ise, dün İstanbul'da sergilenen kararlı tavır sebebiyle, ABD'nin işlerinin şimdiye kadar olduğundan çok daha zor olması manasına gelecek...
Karşılığının beklendiği gibi olup olmayacağı bir yana, dün İstanbul'da alınan karar üye ülkeler açısından psikolojik eşiğin aşılmasıydı öncelikle.
İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısına katılan temsilcilerin tamamının, ilgiliilgisiz her şeye burnunu sokmasıylameşhur olan ABD'ye, 'seninsaçmalıklarına tahammül etmekzorunda değiliz' demiş olmanınkeyfini yaşadıklarını düşünebiliriz...
Şükür ki Türkiye var ve şükür ki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan var...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.