Türkiye'nin 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer arabasını kırmızı ışıkta durdurma, marketlere gidip alışveriş yapma ve benzeri alışkanlıkları ile bilinirdi. Ancak zihinlerde kalan en önemli izi, MGK toplantısında zamanınbaşbakanına Anayasa kitapçığıfırlatarak 2001 ekonomik krizinesebep olduğu iddiasıdır herhalde.
Diğer olumsuz etkilerinin yanında, borsanın yüzde 14.6 düşmesine, repo faizlerinin yüzde 760'a fırlamasına, ülkeden 7.6 milyar dolarlık döviz çıkışına ve 510 bin kişinin daha işsiz kalmasına sebep olmuştu 2001 ekonomik krizi.
Süreçte, çoğu sahipleri tarafındaniçi boşaltılan birçok bankabatmış ve faturaları zaten çeşitlisıkıntılarla yüz yüze olan insanımızayüklenmişti. Kötüye giden ekonomiyikurtarma iddiasıyla ithal edilen ve büyükyetkilerle donatılan bir süper bakanındevreye girmesi sonrasındaki gelişmeler,ayrı mesele.
Oldukça ufak ebatları olan anayasa kitapçığının fırlatılmasının, nasıl olup ta ülkeye on milyarlarca dolar kaybettiren 2001 ekonomik krizine sebebiyet vermiş olabileceği, o günden beridir merak konusuydu.
16 yıl sonra nihayet, Ecevit ilearalarındaki gerginliğin esassebebinin kendisine Anayasa kitapçığıfırlatması değil, başka bir konu olduğunuaçıkladı, Ahmet Necdet Sezer.
Sezer'in konuyla ilgili sözleri şöyle: "O olayda da herkes bizim aramızdaki gerginliğin ve ekonomik krizin başlangıcının, Anayasa kitapçığı olayından kaynaklandığını zanneder.
Ancak gerginlik, Fazilet Partisi'ninkapatılması davası nedeniylebaşladı. Ecevit 2 kez bana gelip,Fazilet'in kapatılmamasını, bununiçin arkadaşlarım olan AnayasaMahkemesi üyelerine telkindebulunmamı istedi. Hukukunüstünlüğüne inanan ve yıllarca AYM'degörev yapan bir kişiye söylediği bu sözlerekırıldım ve reddettim.
Bir süre sonra yeniden gelip, aynı istekte bulundu. Yine reddettim ve o görüşmede aramızdaki gerginlik arttı. Bu durum sürerken, 19 Şubat'taki Anayasa kitapçığı olayı yaşandı. Gerginliğin asılnedeni, Ecevit'in FP konusundakiisteğiydi. MGK'da yaşananlar da, bu gerginlikten kaynaklandı."
'NANKÖR KEDİ'...
Oldukça sıkıntılı bir ortamda adeta bir can simidi olarak görülüp, Mayıs 2000'de cumhurbaşkanı seçilmişti Sezer. Ancak, hemen herkesin pişman olmasına sebep olan uygulamalara imza atmıştı.
Sezer'in, Ecevit'le aralarında gerginliğe sebep olan Fazilet partisi konusunu aktarırken, 'hukukun üstünlüğüne inanan ve yıllarca AYM'de görev yapan bir kişi' vurgusunda bulunması, önemli bir husus. Cumhurbaşkanı olması için gayret edenlerin tamamı da, bu özellikleri sebebiyle onu tercih etmişlerdi zaten.
Ancak seçildikten sonra olup bitenler, 'hukukun üstünlüğüne inandığını düşündükleri' kişinin başka bazı özellikleri de olduğunu anlamalarını sağladı. Sezer'in cumhurbaşkanı seçilmesi için en çok uğraşan ve Anayasa kitapçığı fırlatma olayı sonrası Sezer'e 'nankör kedi'dediği söylenen ismin, 'Sezer'incumhurbaşkanı olması, benim enbüyük günahlarımdandır' dediği de bilinir.
Cumhurbaşkanı olması için gayret edenlerin, onun Refah Partisi'nin kapatılması sürecindeki davranışlarına bakmaları gerekirdi. Siyasi partiler Yasası'nın RP'nin kapatılmasınıengelleyen 103. Maddesi'niniptali için mahkemece yapılanbaşvurunun oylamasında,Anayasa'ya aykırı olduğu için hayıroyu kullanan Sezer, başvuru oy çokluğu ile kabul edilince, o maddeye istinaden kapatma kararına evet demişti...
Anayasa aykırı bir şekilde alınan ve normalde 'yok hükmünde' sayılmasıgereken bir karara istinaden RP'ninkapatılmasına evet diyen birisinin'hukukun üstünlüğüne inandığını'söylemesi, çok iddialı bir söz...
Mevcut tablo, inandığının 'hukukunüstünlüğü' değil 'üstünlerin hukuku'olduğunu gösteriyor çünkü...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.