Myanmar'daaskeri cuntanın başını çektiği ve sivillere söz hakkı tanımaya yanaşmayan bir yönetim var. Ülke adeta sıkıyönetimleidare edildiği için de,yaşananlarla ilgili sağlıklı bilgileredinilemiyor.
55 milyonluk ülkenin çoğunluğu Budistlerden oluşuyor. Müslümanların sayısının 1 buçuk milyon civarında olduğu tahmin ediliyor.
Kurulduğu 1948'den beri askeri bir yönetim altında bulunan ülke, dünyanın en kapalı ülkelerinden birisi. İngilizlerin bölgeyi terk ederken oluşturdukları çarpık harita sebebiyle, Budist çoğunlukArakanlıları Myanmarlı kabuletmeye yanaşmıyor. Bu sebeple Müslümanlar kuruluştan beri sıkıntılı durumda.
2012'de başlayan Müslümanlara yönelik baskı ve zulümler, 25 Ağustos'tan sonra katliam boyutuna ulaştı. Çolukçocuk öldürülenlerin sayısı binlerleifade edilirken, 400 bine yakınMüslüman da zor şartlar altındaBangladeş'e sığındı.
Arakan'da esas mesele enerji.
Olayların Kofi Annan tarafındanhazırlanan ve Müslümanlarınhaklarının kabul edilmesiniöneren Myanmar'la ilgili BMplanı açıklandıktan sonra çıkması da,provokasyon ihtimalini güçlendiriyor.
Problemin halledilebilmesi için çeşitli girişimlerde bulunan Cumhurbaşkanımız Recep TayyipErdoğan Arakan Müslümanlarıiçin yapılabilecek olan her şeyiyapmanın gayretinde. Myanmar'da ulaşabildiği yöneticiler ve uluslararası mekanizmalarla krize bir çözüm bulmaya çabalıyor. İslam İşbirliği Teşkilatı Toplantısı için Kazakistan'a hareketinden önce de, eşi Emine Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'ın da aralarında olduğu bir heyeti kampların bulunduğu Bangladeş'e gönderdi. Edepsizin edepsizliği...
Emine Erdoğan'ın da içinde bulunduğu heyetin yaptığı ziyaretin önemi, götürdüğü yardımlardan çok, çaresizlik içindeki Arakanlı MüslümanlaraTürkiye'nin yanlarındaolduğunu göstererek moral destek sağlamasındaydı.
Bangladeş Cox's Bazar yakınlarındaki Kutupalang Kampı'nda bulunan binlerce Arakanlıyı mutlu eden bu zor ziyareti,başta edepsizin birisi olmak üzeredillerine doladı bazı CHP'liler. Belli ki Türkiye'nin Arakan Müslümanlarına destek için attığı adımlardan rahatsız olmuşlardı.
CHP camiasından başkaları da, Arakan'da neler olup bittiği konusunda zerre kadar bilgileri olmadığı halde, Müslümanlara karşı yapılan her şeydoğrudur kanaatinde oldukları için,Arakanlıları teröristlikle suçlamayakadar vardırdılar işi...
Hele yazar geçinen birisinin, AK Parti iktidarı döneminde elden geçirilen Maynmar'daki Türk şehitlikleri üzerinden, ülkemizin Arakanlı Müslümanlara yönelik ilgisini diline dolaması, tam da ibretlikti.
'Oralarda yatan binlerce meçhul vatan evladından haberi olmayan bir millet,elalemin Arakanlılarına niye ağlararkadaş?' cümlesi de, takdir edilmesi gereken hususları karalama niyetiyle çarpıtmanın en çirkin örneği olarak tarihe geçer herhalde... İçimizde yaşasa da Milletimizin hasletleri ile en ufak alakası olmayan birisi tarafından yazılmış bir cümle olarak...
Yaşananların arka planında Arakan'daki boru hatlarının ve yenitespit edilen doğalgaz ve petrolyataklarının olduğu, uzmanların ittifak ettikleri bir husus. Ancak mazlumları suçlama peşinde olanlar, Myanmarlı yetkililerin iddialarını tekrarlayıp duruyorlar.
BM yetkilileri başta olmak üzere yaşananları takip edenler, olayların bir tür etnik temizlik olduğu konusunda açıklamalar yaparlarken, tedbir almayan Myanmarlı yetkililer ise susmayıtercih ediyor.
Arakanlıların karşı karşıya bulundukları zulüm ve katliam, Müslümanlıktan öteye bir insanlık meselesi... Meseleye 'elalemin Arakanlısı'şeklinde yaklaşanlar, insan olupolmadıklarını sorgulamalı...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.