Uydular hakkında ilginç detaylar
Sovyetler Birliği’nin 4 Ekim 1957 tarihinde uzaya fırlattığı Sputnik 1 ile başlayan Uzay Çağı hükmünü sürdürüyor. O günden bugüne özellikle başta ABD olmak üzere bütün ülkeler uzayda söz sahibi olmak için çabalıyor. İşte Uydular hakkındaki ilginç bilgiler...
Sovyetler Birliği döneminde kimsenin adını bile bilmediği bir subayın Üçüncü Dünya Savaşı'nın çıkmasını önlediğini biliyor muydunuz? İşte uydularla ilgili çok ilginç bilgiler ve detaylar...
- Uzaya fırlatılan insan yapımı ilk uydu, Sputnik 1 (Dost Gezgin 1) idi. Tarih 4 Ekim 1957. Bu uydu, bir futbol topu büyüklüğündeydi ve dört çubuk anteniyle dünyaya sadece "bip bip" sinyali gönderiyordu. Sovyetler Birliği'ne ait olan bu uydu, dünya çevresindeki yörüngesini 98 dakikada tamamlıyordu.
- Sputnik 1'in atıldığı 4-10 Ekim tarihleri arası her yıl, "Uluslararası Uzay Haftası" olarak kutlanıyor. Hafta, bilim ve teknolojinin gelişimini ve insan yaşamının iyileştirilmesine katkısını simgeliyor.
- Uzaya fırlatılan insan yapımı ilk uydu, Sputnik 1 (Dost Gezgin 1) idi. Tarih 4 Ekim 1957. Bu uydu, bir futbol topu büyüklüğündeydi ve dört çubuk anteniyle dünyaya sadece "bip bip" sinyali gönderiyordu. Sovyetler Birliği'ne ait olan bu uydu, dünya çevresindeki yörüngesini 98 dakikada tamamlıyordu.
- Sputnik 1'in atıldığı 4-10 Ekim tarihleri arası her yıl, "Uluslararası Uzay Haftası" olarak kutlanıyor. Hafta, bilim ve teknolojinin gelişimini ve insan yaşamının iyileştirilmesine katkısını simgeliyor.
- Sovyetler, bir ay bile geçmeden Sputnik 2'yi uzaya gönderdi. Bu kez içinde Laika adlı bir köpek vardı. Bir sokak köpeği olan Laika dünyaya geri dönmeyecekti. Ölüme gönderilmişti. Moskova'ya bütün dünyadan tepki yağdı. Ama Laika bir canlının uzayda yaşayabileceğini ispatlamıştı (Bugün pek çok yerde heykeli dikilidir).
- Uzay yarışında geri kalmak istemeyen ABD, ilk uydu fırlatma denemesinde zorluk yaşadı. Sovyetler Birliği, bu fırsatı kaçırmadı ve yardım teklif etti. Sovyetlerin yardımı, "geri kalmış ülkelere yardım" kapsamında sunulmuştu (O zamanlar "gelişmekte olan ülkeler" şeklinde nazik bir ifade bulunmuyordu).
- İnsanlı ilk uzay yolculuğunu 12 Nisan 1961'de Rus kozmonot Yuri Gagarin gerçekleştirdi. İçinde bulunduğu Vostok uzay kapsülü, etrafı kapalı bir sandalye idi. Yörüngedeki turunu tamamlayıp dünyaya indi. İndiği yer, ülkesinin uzay programından haberi olmayan bir köydü. Gagarin derdini anlatmakta ve Moskova'yı arayacak bir telefon bulmakta çok zorlandı. Ardından bir günde bütün dünyada tanınan bir isim oldu. Sonra bir planör kazasında öldüğü açıklandı. Bir iddiaya göre Gagarin'in şöhreti, Sovyet liderlerinin önüne geçmişti. Ve kendisi ortadan kaldırılmıştı.
- Uydunun 16'ncı yüzyılda anlamı farklıydı. "Önemli bir kişiye bakan, onu koruyup kollayan kişiye" uydu denirdi. 17'nci yüzyılda, bir gezegenin etrafında dönen küçük gök cisimlerine "uydu" denmeye başlandı.
- Şimdiye kadar altı bin 500'den fazla uydu fırlatıldı. Günümüzde dünya çevresinde dönen üç bin 500'den fazla insan yapımı uydu bulunuyor. Bunlardan bin kadarı aktif. Önceleri birkaç ay olan uydu ömrü, günümüzde 15-17 yıla kadar çıkmış durumda. Sputnik 1'in ömrü ise 21 gündü.
- Uydular dünya çevresinde inanılmaz hızlarda dönüyor. Saatte 32 bin 500 km hızla. Yer çekimine direnmek için bu hız gerekli. Dünyanın çevresini günde 14 kez dönebiliyorlar. Hiç biri diğeriyle çarpışmıyor. Uydu sayısı çok gibi görünebilir. Ama uzay çok çok daha büyük.
- Biri ABD'ye diğeri Rusya'ya ait iki haberleşme uydusu 2009 yılında birbiriyle çarpıştı. Bu, son 60 yılda görülen ilk ve tek çarpışmaydı.
- Uyduların hızlarına karşılık kullandıkları yakıt çok az. Uydular, hem benzin hem elektrik yakan hibrid otomobillerden daha ekonomik.
- Ekvator boyunca hareket eden uydular, hızları dünyanın dönüş hızıyla aynı olduğundan hiç hareket etmiyormuş gibi gözüküyor. Yörüngesi kutuplardan geçen uydular ise, dünyayı şerit şerit tarayıp bilgi toplayabiliyor.
- Dünyada nerede olduğumuzu birkaç metrelik hatayla bulan GPS'in (Global Positioning System - Küresel Konumlama Sistemi) hatasız çalışabilmesi için dünya çevresinde 24 uyduya ihtiyacı var. Bu uydularda atom saatleri bulunuyor. Saatler, saniyenin 100 milyarda biri hassasiyetinde çalışıyor.
- Uydular, küçük gök cisimlerinden sakınmak için programlanıyorlar. Şimdiye kadar sadece bir uydu, gök cisimlerinden birine çarpıp parçalandı.
- Çin, 2007 yılında bir uydusunu roketle vurdu. Bu, uyduların yeryüzünden vurulup vurulamayacağının test edilmesiydi. Deney başarılı oldu ama uydu şimdi iki binden fazla parça halinde dünya etrafında dönüyor.
- 1967'de görevini tamamlayıp terk edilen LES1 adlı uydu, güneş panelleri ve bataryaları çalışamaz halde olmasına rağmen 2000'lerin başında dünyaya tekrar sinyaller göndermeye başladı. Uydunun yaklaşık 35 yıl sonra tekrar aktif hale gelmesi, bilim insanlarını hayli şaşırttı. Hiç kimse bir açıklama getiremedi.
- ABD'nin ilk casus uydusu, dünyanın fotoğraflarını çekip bir kutu içinde dünyaya fırlatmıştı. Kutu, bir uçak tarafından havada yakalandı. Böyle bir sahneyi James Bond filmlerinde görseniz inanmazdınız.
- Dünya çevresinde dönen bir uydu var ki, çok özel bir görev üstlenmiş. Bir mesaj taşıyan bu uydu, 8.4 milyon yıl sonra dünyaya düşecek. Mesajda insanlığın geleceğine ve uygarlığa ışık tutabilecek bilgiler bulunuyor.
- 1977 yılı, uydularla ilgili bir casusluk hikayesine tanık oldu. Amerikalı William Kampiles, bir casus uydusunun kullanma kılavuzunu Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA'den çalıp üç bin dolara Ruslara sattı. Üç bin dolar, o yıl için bile iyi bir para değildi. Kampiles kendini kurtarmak için çift taraflı casus olmayı teklif etti. Ama 40 yıl hapis cezasına çarptırılmaktan kurtulamadı. Yüz milyonlarca dolarlık proje de çöpe atıldı.
- ABD'nin Texas eyaletinde bir kasaba, adını "Dish" (çanak anten) olarak değiştirdi. Böylece on yıl boyunca bedava uydu hizmetleri aldı. Televizyon yayınları, uluslararası telefon bağlantıları gibi.
- NASA 1996'da, uyduların yüksek hızda dünyanın etrafında dönmesini, elektrik üretmekte kullandı. Elektrik üretim aracı, bir Uzay Mekiği'nin arkasından salınan 13 mil (20 km) uzunluğunda bir kabloydu. Bu kablo, teleskoplarla dünyadan görülebiliyordu. Deney başarılı olmakla birlikte sonuç yeterli görülmemişti.
- 1979'da ABD'nin büyük umutlar bağladığı uzay laboratuvarı "Skylab", yörüngesinden çıkıp Avustralya'ya düştü. Avustralyalılar, ıssız bir bölgeye düşüp parçalara ayrılan laboratuvar için ABD'ye çevreyi kirletme cezası kesti. Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, cezayı ödemedi. Sadece özür dilemekle yetindi.
- Hindistan 1981 yılında, uzay kervanına katılan ülke oldu. İlk uydusunu başarıyla fırlattı. Konuyla ilgili fotoğraflar, yıllar sonra yayınlandı. Fotoğraflarda uyduyu taşıyan füzenin, öküzlerin çektiği bir kağnı arabasıyla taşındığı görülüyordu. Füzenin koni şeklindeki başlığı da rampaya bisikletle götürülmüştü.
- 1998 yılında bir uydunun arızalanması, dünyada çağrı cihazı iletişiminin yüzde 80'inin bozulmasına neden olmuştu. O yıllarda "pager" adı verilen çağrı cihazları kullanılıyordu. Bu cihaza mesaj gelen kişi, mesaj sahibini sabit telefonla arıyordu.
- Brezilya'nın üzerinde, dünyanın manyetik alanının zayıfladığı geniş bir bölge bulunuyor. NASA yetkilileri, uyduları bu bölgenin üzerinden geçerken diken üstünde oluyor.
- Sovyetler Birliği döneminde Albay Stanislav Petrov, Üçüncü Dünya Savaşı'nın çıkmasını önlemişti. Hiç kimsenin adını bile duymadığı bu subay, ABD'den beş nükleer füzenin Sovyet topraklarına doğru fırlatıldığını haber veren bilgisayar alarmını, "Bu makine saçmalıyor" diye dikkate almamış ve rapor etmemişti.
- ABD ve Sovyetler Birliği arasında 1991 yılında varılan anlaşma gereği stratejik silahların sayısı karşılıklı olarak sınırlandırıldı. Her iki taraf da belirli sayıdaki nükleer silahı imha etti. Taraflar, silahların imha edilmesini uydularla takip edip doğruladılar.
- Dünyanın yer çekimi de her yerde aynı değil. Bu anormalliği anlayabilmek için iki uydu, arka arkaya dünya etrafında dönüyor. Uyduların adları da Tom ve Jerry (Çizgi film karakterleri kedi ve fare).
- Bir Amerikalı, uydu üzerinden acil yardım konumlama hizmeti aldı. Ancak kullanma kılavuzunu okumamış olmalı ki üç ayda dokuz hatalı alarm verdi ve boşu boşuna acil yardım hizmetlerini harekete geçirdi. Sonunda bu hizmeti elinden aldılar.
- Uydu radyoyu Amerikalı Martine Rothblatt icat etti. İcadı önce kendi işine yaradı. Bayan Rothblatt, hasta olan kızına gerekli ilaçları, uydu radyo yayınları sayesinde kolaylıkla bulabildi.
- Kanadalı bir mucit, "süper silah" adını verdiği bir araçla, dünya çevresine uydu fırlatmanın yeni ve basit bir yolunu bulduğunu iddia etti. Batı dünyası, bu icatla ilgilenmedi. Mucit de, buluşunu zamanın Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e satmaya niyetlendi. Brüksel'de suikasta uğradı ve hayatını kaybetti.
- Bolivya'da yaklaşık 6 bin kilometrekarelik bir alan, o kadar düz ki yağmur akacak yer bulamıyor ve yüzeyde kalıyor. Uydular bu bölgeyi bir ayna olarak görüyor. Dünyanın en büyük doğal aynası olarak.
- Günümüzde uydular inanamayacağınız miktarda bilgi toplar. Bir uydunun bir yılda kaydettiği bilgiler DVD'lere yüklense, New York'un sembolü 443 metre yüksekliğindeki Empire State gökdeleninin dört katı yüksekliğinde bir DVD yığını elde edersiniz.
- Yapay uydular, 1903 yılında Rus bilim insanı Konstantin Tsiolkovsky'nın teorileri sayesinde dünya çevresine gönderilebildi.
- Halen dünya çevresinde dönen en büyük uydu, ABD'ye ait Uluslararası Uzay İstasyonu ISS'dir.
Kaynak: Para Dergisi