İlçe ilçe İstanbul'un sigortalılık oranı! Konutların yüzde 65'i depreme karşı sigortalandı
AFAD tarafından olası İstanbul depremi için en riskli 15 ilçe tek tek açıklandı. DASK ise İstanbul'un depreme karşı sigortalılık oranını duyurdu. Peki İstanbul'da deprem riski altındaki ilçelerde DASK oranı nasıl? Gelişmeleri A Haber canlı yayınına katılan sigortacı Ayhan Çalık değerlendirdi.
İstanbul için olası bir depremde en yüksek risk taşıyan ilçeler belirlendi. AFAD'ın zemin sıvılaşması riskine göre oluşturduğu listede, Bakırköy, Bahçelievler, Küçükçekmece, Esenler, Başakşehir, Esenyurt, Avcılar, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Tuzla, Pendik, Maltepe, Sultanbeyli, Üsküdar ve Fatih ilçeleri yer aldı.
AFAD açıklamasında sonra riskli ilçelerdeki konutlara çevrildi. DASK ise İstanbul'un depreme karşı sigortalılık oranını duyurdu. İstanbul'da konutların yüzde 62'si depreme karşı sigortalandı. 2,7 milyon sigortalı konutun 1.2 milyonu 15 riskli ilçede bulunuyor. Sigortalılık oranı en yüksek ilçe Esenyurt. İstanbul'da sigortalılık oranı en düşük ilçe Sultanbeyli.
Sigortacı Ayhan Çalık A Haber'de yaptığı değerlendirmeler:
"Kahramanmaraş depremi bizde sigortalılık oranının ne kadar düşük olduğunu ve tazminat tutarlarının ne kadar zayıf olduğunu gösterdi. Biz Kahramanmaraş depremlerini beklemiyorduk çünkü bu 500 yılda bir sirayet eden depremin tekrarıydı. Uzmanlar burada bir risk olduğunu söylüyordu ancak böyle bir şey beklenmiyordu çünkü böyle istatistik verisi elimizde yok.
Edirne'den Kars'a, Sinop'tan Antalya'ya kadar Türkiye bir deprem kuşağıdır. Olayı mahalle ya da ilçe bazına indirgediğinizde deprem kuşağında uzaklaşmıyoruz. Şile-Çatalca ve Beykoz'da sigortalılık oranları çok düşük.
Esenyurt'ta sigorta poliçesinin çok olduğunu görüyoruz. Yüzde 7 rakamı İstanbul'daki pay oranını gösteriyor. Ancak Esenyurt ilçesinin kendisine baktığımız zaman sigortalılık oranı en yüksek ilçe. Bölgede 77 binden fazla bina ve 770 binden fazla bağımsız konuttan bahsedebiliriz. 198 bin poliçe alınmış ama bu herkesin poliçeye ulaştığını ifade etmiyor.
İstanbul'da şu anda yüzde 62'i geçen bir sigortalılık oranı var ve çok yetersiz bir oran. Tabloya bakıldığı zaman risksiz ilçelerde sigorta oranını düşük olduğunu görüyoruz. Burada risksiz ilçe algısıyla sigorta bilinci oluşmamış durumda. İstanbul'da insanlarımız 50-100 yıllık birikimlerinin içinde ya da kendilerinin çalışıp yaptığı evlerde oturuyor.
Depremden hemen ertesi günü herkes ölmüyor. Barınmaya ihtiyacı olan insanlar ortaya çıkıyor. Barınma ihtiyacından sonra yeniden yaşam standartını oluşturmak gerekiyor. Bunun tek yolu DASK'ın zorunlu sigortasını satın alıp hem de oradaki yetersiz teminatları gidererek tamamlamaları doğru olacaktır."