Artık anlamak zorundayız... Eskiden Sovyetler'e yaptıklarınışimdi müttefikleriTürkiye'ye yapmaya çalışıyorlar.
Yani çeşitli darbe girişimleriyle içerdenyıkamadıkları Türkiye'yi en küçük birdetayı bile eksik etmedendışarıdan kuşatmayabaşladılar. Askeri, ekonomik,siyasal, kültürelbir kuşatma bu.
Biz de her detayı ders çalışır gibi çalışmak ve kuşatmayı dağıtacak yollar bulmak zorundayız.
***
Geçen gün Philadelphia'da NATOParlamenterlerAsamblesi'ne bağlı bir toplantı yapıldı.
Toplantı içinde yer alan panellerden biri Middle East Forum denen rezil kuruluş tarafından düzenleniyordu.
Forum'un başkanı Daniel Pipes panele konuşmacı olarak Fetö'cü Emre Çelik'i de davet etmişti. Oysa daha önce asamble Fetö'cü pisliğin katılmayacağını delegasyonumuza bildirmişti.
Bu durum parlamenterlerimiz tarafından protesto edilince Pipes umursamaz bir tavırla "öyle ya da böyle Çelikkonuşacak" dedi. Bunun üzerine diğer parlamenterler de bizim delegasyona eşlik etti ve salon boşaldı.
Fetö'cü şahıs boş koltuklara konuştu.
Delegasyonumuzu tebrik ederim.
Fakat artık böyle "anlıkreaksiyonlar"la bu işlerin yürümeyeceğinide söylemek isterim.
Mesela Emre Çelik katılmasaydı, Daniel Pipes'ın paneline razı olacak mıydık?
Middle East Forum'un Facebook sayfasına baktım; sanki Erdoğan bizzat oradaymış gibi bir hava yaratmışlar ve "diktatörün konuşma hakkımızıengellemesini kabul etmedik" diye yazmışlar.
***
Ne demek istiyorum, açayım... Daniel Pipes 1970'lerin başında Türkiye'de bulunup dilimizi de çat pat öğrenmiş; Arapça ve İbranice bilen Ortadoğu uzmanı(!) bir akademisyen.
Gençliğinde bir istihbarat elemanı olduğunu iddia eden kaynaklar da var.
Şimdilerde başkanı olduğu Middle East Forum alabildiğine İslamofobik veİsrail'in yayılmacı politikalarını şiddetledestekleyen bir kuruluş.
Düşünebiliyor musunuz?
Henüz 2015'te Aydınlık gazetesine "ABD ile Türkiye arasındaki 60yıllık ittifak bitti; Amerika artıkTürkiye'ye şüpheyle yaklaşmalı" açıklaması yapan; zaman zaman Fetö'ye, zaman zaman da Kemalistlere yakınmış görüntüsü veren bu adamı NATO ciddiye alıyor.
Ama Türk delegasyonu ciddiye almak zorunda değil.
Sonuç olarak...
Eğer NATO toplantıları bile bir "kuşatma" halini almaktaysa, "dert anlatma" modelini terk etmenin zamanı gelmiştir.
Uluslararası toplantılarda savunma değil hücum taktiği uygulamalıyız.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.