BELKİ Türkiye'ye pek yansımıyor ama ABD'nin kendi içinde büyük sorunları var.
Hemen hemen her kurumunda tedirginlik ve korku hakim.
Ülkenin GİZLİ KOD'larında yer alan İNGİLİZ GÜCÜ araştırılıyor.
Kimin kime çalıştığı, kimin kime ne taşıdığı tek tek inceleniyor.
Büyük bir savaş bu... Pentagon'dan CIA'ya FBI'dan NSA'ye kadar her yerde bu mücadele sürmekte...
Çalışanlar da haliyle korku içinde...
Buna rağmen mücadele tüm hızıyla sürmekte...
Geçtiğimiz günlerde CIA çok özel eğittiği bir TİMİ Türkiye'ye gönderdi. Kirli işler için tabii seyahat amaçlı değil... Bu ekip Ankara'da çok özel bir yere konuşlandı. Hedefleri neydi ne yapacaklardı ses getirecek nasıl bir eyleme imza atacaklardı öğrenemedim. Ama çok önemli bir adım atmak için geldiklerini biliyorum. Bu karışıklığa rağmen bunu yapacak akılları ve güçleri var.
Ankara'ya gelen bu ekip gizli bir yerde düğmeye basılması için gereken emri bekliyordu. Her şey hazırdı.
Ancak gereken emir ters yönden geldi! TİM bulundukları güvenli yerde şaşkına döndü. Gelen direktif "OPERASYONYATTI!" şeklindeydi.
Oysa operasyonun yatması için hiçbir neden yoktu! EN azından kendilerine bir şey söylenmemişti.
Emrin devamında "DERHAL GÜNEYSINIRINA GEÇİN VE ORADAN SURİYE'DEKİ ABD üslerine sığının!" deniliyordu... Yapacak bir şey yoktu. TİM gerekeni en kısa zamanda gerçekleştirdi.
Güvenli bir şekilde sınırı geçtiler...
TİM sınırı geçerken, CIA'dan yetkililer Türkiye'de birilerine haber yolladı. Kim olduklarını bilmiyorum ama haberin geldiği kesin! ABD'den ulaşan kişi "TİMİMİZ ANKARA'DAYDI. EYLEM İÇİN GELMİŞLERDİ. VAZGEÇTİK. BİLGİNİZ OLSUN!" notunu düştü.
Yani güç gösterisi içindeydiler. Ekiplerini yolluyorlar gizli güvenli evlere alıyorlar.
Hazırlıkları yaptırıyorlar sonra da ellerini kollarını sallayıp Suriye'ye geçiyorlardı. Yani "BİZ HALA ÇOK GÜÇLÜYÜZ!" demek istiyorlardı. Bunu da Ankara'nın göbeğinde yapıyorlardı! İlginç değil mi! Bir de BARZANİ olayı var!
Biliyorsunuz bölgenin kaderini değiştirecek REFERANDUM için ısrar ediyor. Şimdilik işaretler referandumun yapılacağı yönünde. Ters bir rüzgar yok.
Sonucun ne çıkacağını ise tahmin etmek zor... Ancak Amerikalılar TÜRKMENLER'e bile ABD vatandaşlığı veriyor. "EVET" çıkması için ellerinden geleni yapıyorlar yani... Geçtiğimiz günlerde Türk yetkililerle Barzani bir masa etrafında toplanmış.
Toplanmış ama aynı masada hem İNGİLİZhem AMERİKALI isimler de varmış. Nekonuşuldu bilemiyorum.
Ama aynı masada ABD'li ve İNGİLİZLER'in olması neye işaret ediyor düşünün.
Hayra alemet mi bilemedim... Barzani'nin tonunu yükseltmesi, iki tarafa da güvendiği için mi kestiremedim. Savaştan kandan söz etmesi tuhaf!
Bölgeyi tsunami etkisiyle dağıtacak bu hamle tek başına BARZANİ'nin yapacağı bir şey değil! İngiltere BAĞDAT'ın yanında!
Ama aynı zamanda BARZANİ'nin masasında.
Düşünmek ve iyi takip etmek gerekiyor diye düşünüyorum... Devam...
Amerika ile İngiltere'nin yani KÜRESELCİLERİN savaşı tüm hızıyla sürüyor. PARA üzerindeki kavga dünyanın her coğrafyasında ve pek çok kurumunda kendini hissettiriyor. Bunlardan biri de FED... Geçen hafta yazmak için vaktim olmadı. STANLEY FISCHER...
Çok özel bir isimdir.
Fischer, FED eski Başkanı Bernanke ve şimdi Başkan Yellen'in arkasındaki güç olarak bilinirdi. İSTİFA etti. Stanley Fischer gibi adamlar durduğu yerde istifa etmez, edemez.
Başka bir gerçek vardır. Perde arkasındaki savaşındışavurumudur!
Fischer, 1943'te Zambiya'da doğduğu gün bile çok şanslıydı.
London School of Economics'te okudu.
MIT'te yani Massachusetts Institute of Technology'de doktora yaptı.
Massachusetts Institute of Technology'de çok önemli projelere imza attı.
1977'de profesör oldu. 1994'te Uluslararası Para Fonu'nda Birinci Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaya başladı.
Fisher, IMF'deyken Güneydoğu Asya, Rusya, Brezilya ve Arjantin krizlerinin gizli mimarıydı.
Peki Fischer'in adımları, dünya üzerindeki hangi güce dayanıyordu! Böyle rakımlardaki insanlar tekbaşlarına yürüyemezler.
Koruyucusu ve destekçisi vardır. Aksi mümkün değil. Herkes kendi ekolü ve modeli içinde yürür.
Fischer, her zaman Rothschild ailesinin paraya yön veren çekirdek ekibinde bulundu. Hem de üst düzey olarak! Parayla ülkelerin işgalini sağlayan kişilerin başında geliyordu. Ancak rüzgar ters esti. Ve Stanley Fischer'in ABD'de başı başka bir nedenle derde girdi! Bu dert SOROS'tu!
Beyaz Saray'da başlatılan imza kampanyası, Beyaz Saray'a Soros'u, "Terörist ilan etme" yetkisini verdi. Bu çok önemli bir hamleydi. Rotschild ailesinin sihirbazı kıskaca alınmıştı. Sonucu ne olurdu bilinmezdi ama Beyaz Saray hamle üstünlüğünü ele geçirmişti... Rothschild ailesinin "Düşmanınla asla diyaloğunu kesme" düşüncesi, BEYAZ SARAY'la pazarlığı getirdi! Çünkü TERÖRİSTİLAN EDİLMESİ AN MESELESİ olanSOROS aile için çok önemliydi. Kayıtsız kalınamazdı!
Bu nedenle aile Soros'u KURTARMAKİÇİN Stanley Fischer'i feda etti.
Bu bir pazarlıktı. Ancak Beyaz Saray özellikle de Trump, Soros'un tahmin edilenden daha çok güçlü olduğunu anladı. Şimdi yeni taleplerde bulunacaklar.
Yaşananlar ilkti. Rothschild ailesi BEYAZ SARAY'a ilk kez böylesine eğildi. Taviz verdi. Fischer'ın okuduğu MIT de (Massachusetts Institute ofTechnology), bu durumdan çok rahatsız.
MIT, bu sonucun olacağını, birkaç gün önce anladı. Ancak onlar da Fischer'i kurtaramadı.
Soros belki ABD'de terörist ilan edilmeyecek. Büyük bir ihtimalle imzalardan sonuç çıkmayacak. Ancak Beyaz Saray hiç ummadığı bir dönemde çok güçlü bir silahın sahibi oldu. Soros'tan sonra Rothschild ailesinin ABD'deki en güçlü adamlarına, imza kampanyalarıyla baskılar yapılacak. Beyaz Saray'ın terörist ilan ettiği bir kişinin dünya üzerinde hiçbir yerde rahat edemeyeceğini biliyoruz. Yeni oyunlardan biri de bu!
Ancak Fischer'ın istifa kararının 13 Ekim tarihinden geçerli olacak olması, Rothschild ailesinin yaklaşık bir aylık süre kazandığını gösteriyor. Bu süre içinde aile mutlaka ama mutlaka bir cevap verecek.
Bakalım ne olacak?
Ancak savaşın ne olduğunu da gözden kaçırmamak gerekiyor. ABD 1945'ten beri DOLAR üzerinden REZERV para olarak dünyayı yönetiyor. PETROL ve GAZ dolar ile alınıp satıldığı içinde PARA üzerinden kağıt üzerinden imparatorluk kurdu.
Ve yaşattı. DOLAR'ın değeri ve ömrü PETROLrezervine bağlıydı. Ne kadar rezerv varsaDOLAR o kadar değerli ve önemliydi.
Ancak yakında dünyayı saracak yeni proje yani DİGİTAL PARA geliyordu. DİGİTALPARA, DOLAR gibi REZERVE bağlı değil, İŞLEME tabiydi. Nerede n e kadar işlem varsa o kadar DİGİTAL PARA vardı. TAKAS gibi yani. GERÇEK! DOLAR rezerv ile dünyayı şekillendiriyordu. DİGİTAL PARA alışverişin olduğu yerde alışveriş miktarı kadardı. İşte bu PARA üzerinden en büyük oyundu.
Beyaz Saray bunu bildiği için FED'teki KÜRESELCİLERİN adamlarını yollamaya çalışıyor. Stanley Fischer bunlardan biriydi.
Dahası da var!
Trump yakında orayı ele geçirecek. Sonra da DİGİTAL PARA ile mücadele edecek.
Bu arada ÇİN de 2040'a kadar BENZİNLİYA DA DİZEL ARAÇ ÜLKEMİZDE KALMAYACAK dedi.
Yani rezerv paraya bir saldırıydı... KAVGA bu. Savaşın yaşanacağı yer de Türkiye'nin içinde olduğu İPEK YOLU'ydu!
Olan bitene böyle bakmakta büyük fayda var...
Dünya bambaşka bir yere gidiyor. Beyaz Saray bunu kendi modeliyle kontrol etmek istiyor. Küresel sermaye ise "Biz oyunukurduk siz yoksunuz!" diyor.
Savaşın adı bu!
Bu kavga yakında TÜRK siyasetinde de kendini gösterecektir! Etkilenmeden kalmak mümkündeğil çünkü!
NOT: ABD'de askeri eğitim alan Myanmar Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing şöyle konuştu: "Ordumuz aslında bir hesabı tamamlıyor. 1942 yılında yaşanan şiddet olaylarında Müslümanlar İngilizlerle beraber Budistlere saldırdı. Biz bunu asla unutmadık.
İngilizler'le ortaklık yapanlar bizim düşmanımızdır..." Biz ne demiştik...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.