Tarihin her döneminde PARA ile SİLAH kavga etti.
Roma ile Kartaca'nın mücadelesindeki gibi...
Para, daha çok parayı, silah da parayı kontrol etmek ister. Savaşların arkasındaki neden de budur! Ama bizlere gazeteler ve televizyonlar bambaşka hikayeler anlatır. Bütün kavgaların arkasında PARA vardır ama mücadele başka enstrümanlarla yürütülür.
Bu bazen ideoloji, bazen finansal operasyonlar, bazen terör, bazen siyasi figüranlar, bazen sivil kuruluşlar, bazen şirketler, bazen de savaşla olur.
Savaş en son çaredir... Amerika'nın Afganistan'a ve Irak'a girmesi nasıl ticari nedenlerle ise İPEK YOLU da ABD tacizinden korunmak için bulunan en güvenli yol...
Bu da ticari tabii...
İşte günümüzdeki mücadele de bu!
Kimileri anlamakta zorlansa da... ABD Başkanı Trump farklı ekolden gelen biri. Obama gibi değil yani...
Pentagon'un desteğiyle yürüyen ve kazanan bir lider... Yani SİLAHIN temsilcisi. Trump daha Beyaz Saray'a geçmeden hedeflediği ülkelerin başında KATAR vardı... Katar yola getirilmesi gerekenlerin başındaydı.
Trump ve ekibi buna çok inanıyordu.
Çünkü Katar, hiçbir zaman Amerikan sistemi içinde yer almadı. Dışa dönük en güçlü Körfez ülkesi olan Katar, Londra ile sıcak temaslar kursa da, ABD ile hiç yakınlaşmadı.
Trump seçildi ve geldi BEYAZSaray'a oturdu. Herkes ABDBaşkanı'yla temas kurmak, yan yanagelmek, ortak projelerde yer almakister. Gayet normal...
Ve bu da ilk olarak TEBRİKtelefonlarında ya da ziyaretlerindeortaya çıkar... Trump'ı Başkanseçildikten sonra en geç arayanisimlerden biri de Katar Emiri ŞeyhHamad bin Halife El Sani oldu.
Sanırım tam 4 gün sonra El Sani Trump'ı aradı. Birçok lider Trump'a iki ülke ilişkilerini geliştirme sözü verirken, El Sani bunu yapmadı. Çünkü Sani kendisinin ve ülkesinin ABD'nin hedefinde olduğunu gayet iyi biliyordu.
20 Ocak'ta görevi devralan Trump, masada en önemli dosyayı ekibiyle paylaştı. Trump, Katar'ın abluka ile ABD'ye bağlanması için yapılacakları anlattı. Zaten arka plandaki ekip bunun için çok uzun zamandır çalışıyordu... 20 Mayıs'taki Arabistan ziyaretinin tek bir nedeni vardı. Trump, güç gösterisi yaparak Arabistan ve Katar'a mesaj verecekti. Öyle de oldu.
Arabistan'da Trump, istediklerinden fazlasını aldı.
Her dediğini yaptırdığı Arabistan'da, çok ilginç bir Katar açıklaması yaptı.
Trump, "Suudi Arabistan Kralı ve50 ülkeyle yapılan görüşmelerinişe yaradığını görmek çok güzel. Bu bizi mutlu etti. Radikalörgütlerin finansmanına karşıkatı bir tutum takınacaklarınısöylediler. ABD'nin istediğide buydu. Terör örgütlerindefinansman konusunda tüm oklar,Katar'ı işaret ediyordu. Belki debu, terörizm felaketi için sonunbaşlangıcı olur" dedi.
Trump, bu açıklamayla Katar'a, "Ya ABD'nin emri altına girersin ya da bize karşı olan herkesi terörist ilan ettiğimiz gibi seni de bu kulvarda bırakırız.
Ondan sonra bize yalvarsan da senin geleceğin için bir şey değişmez" mesajı verdi. Verdi vermesine ama işler beklediği gibi gelişmedi...
Trump ülkesine döndü. Katar'dan olumlu bir mesaj bekledi. Beyaz Saray'daki telefon her çaldığında, arayan kişinin Katar Emiri El Sani olması beklendi. Ancak Sani aramadı.
O nedenle Trump Haziran'ın ilk günlerinde Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır üzerinden Katar'a abluka uygulaması başlattı. Ancak ortada bir sorun vardı. El Sani her ne sebeple olursa olsun BEYAZ SARAY'ı aramıyordu... Gelmeyen telefon Trump'ın da Beyaz Saray'ın da gücünü azaltıyordu. Hatta içten içe Trump sorgulanmaya bile başlandı! Bunun üzerine Trump 7 HAZİRAN 'da ELSANİ 'yi aradı... Beyaz Saray'a davet etti. Katar Emiri bu davete icabet etmeyecekti. Ancak Trump kendine çok güveniyordu ve telefonda açık şekilde ABD'nin gücünden söz etti.
Katar'daki Amerikan üssünün çok özel olduğunu söyledi. Çok detay verdi...
Katar Emiri, imkansız gibi görünse de Trump'ın tehditlerini ciddiye almadı. Türkiye, İngiltere ve Çin'in arkasında olduğunu biliyordu.
Ama yine de karşıdaki ABD BAŞKANI'ydı!
Fakat değişen bir şey yoktu! El Sani kararlıydı.
40 yıldır ilk kez biri ABD BAŞKANINA "HAYIR!" cevabı veriyordu. Trump bunu duymazdan gelemezdi. Öyle de oldu! Trump'ın artık KATAR 'a kişisel hırsı var!
Haziran'da da şimdi de askeri seçenek hep masada.
Ancak Katar sıradan bir ülke değildi. PARA ile muazzam bir ilişkiler yumağı kurmuştu. Küçük, söz dinleyen sıradan bir ARAP DEVLETİ hiç olmadı. ORTAKLIKLARI ve SAHİPOLDUKLARI ile KÜRESEL bir devdi! Katar ve Katar'ın ilişki kurduğu her ülke aynı zamanda Amerika'nın hedefiydi. Türkiye, İngiltere, Fransa, Hollanda, İspanya, Polonya, İtalya...
Hangisinde TERÖR SALDIRISIOLMADI! Hangisi şu an güvenliktenuzak günlük hayatına devamedebiliyor?
Hepsi de biliyor ki saldırı olacak!
Dün nasıl yaptılarsa bugün de yapacaklar!
Katar'ınson saldırının yaşandığı İspanya ile ilişkileri ne düzeyde?
Son dönemde birçok İspanyol yıldız Katar'a gitti. Birçok Katarlı şirket, Barcelona gibi takımlara sponsor oldu. İspanyol enerji şirketi Iberdola, İspanyol dev mağaza zinciri El Corte Ingles'in önemli bir bölümü Katar'ın.
El Corte Ingles'in yüzde 10'u gibi bir bölüm Katar'da görünse de aslında karar verici güç Doha'da.
O nedenle ABD, Katar'la yakın ilişki içinde olan ülkelere karşı ciddi operasyonlar yapacak.
Ve yapıyor. Gladyo üzerinden saldırılar uzun süredir devam ediyor.
Şimdi daha da güçlü şekilde artacak.
Son saldırıya gelelim...
İçinde kim olduğunu hala bilmediğimiz KATİL araç garip bir tesadüf eseri sonucu olsa gerek El Corte Ingles mağazasının ÖNÜNDENÖLÜM SAÇMAYA BAŞLADI!
Tabii bunlar hep tesadüftür!
Oysa ortada inanılmaz bir akıl var. Eksiksiz iş yapan ve parmak izi bırakmayan... Barselona'daki operasyon tipik bir GLADYO operasyonuydu... Daha öncekiler gibi.
Genç bir adam hemen KATİL ilan edildi. Dünya medyasındaki partnerler hemen devreye girdi. Olaydan haberi bile olmayan delikanlı CANİ oluverdi.
Artık herkes sunulan ismin acımasız bir katil olduğu konusunda hemfikirdi.
Ardından da konjoktür gereği bir ÖRGÜT çıkıyordu. Günümüzde olması gereken DEAŞ ya da El Kaide'ydi! Tam da öyle oluyordu. DEAŞ çıkıp "Biz yaptık" diyordu.
İspanya ile ne derdi vardı anlatmıyordu ama üstleniyordu! GARİP!
Daha sonra da SOSYAL MEDYApaylaşımları ile bir ikna turu dahayapılıyordu! Kafalarda soru işaretikalmasın diye...
Ardından teröristler, bir yerde sıkıştırılıyor ve imha ediliyordu.
Barcelona'da da hepsi imha edildi.
Sadece biri kaçak durumda. O da elbette olayla ilgisi olmayan biri. Yakın zamanda yakalanır ya da bir çatışma sonucu öldürülürdü. Öyle de oldu!
Finalde de öldürülen gençlerin olayların gerçekleştiği bölgede çekilmiş fotoğrafları yayınlanırdı! Son soru işaretleri de silinsin diye... ÖZELMEDYA tarafından...
Barselona'da da diğer yerlerde de aynı senaryo işledi. Gücü olan gücünü konuşturuyordu. Bize düşen olan biteni anlamaktı...
Amerika, YENİ İPEK YOLUprojesinde çok özel yer tutan veparanın merkezi haline gelecek olanDOHA'yı elden bırakmak istemiyor...
Bütün mücadeleler ne için yapılıyordu?
Evet PARA için... ABD operasyonun yani İPEKYOLU'nun ilk taşı olan ÇİN 'i dışarıdatutarak bütün ortaklarına saldırıyor vesaldıracak...
Haliyle KATAR 'ın da izi olan yerler hedef! Durum bu...
Tabii anlayana...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.