Almanların ve onların değişik bazı yayın organlarının Türkiye aleyhtarı yayınlar yapmalarının hatta bu uğurda bazı gerçekleri göz ardı etmelerinin bile anlaşılabilir tarafları olabilir. Ama Türkiye'nin ana muhalefet partisi genel başkanının, ülkemizde hiç kimse için canve mal güvenliği olmadığışeklinde sözler etmesinianlayabilmek mümkün değildir...
Milyonlarca Alman turistin geldiği Türkiye'yegüvensizlik izafeetmeye çalışmak,Focus dergisininvarlığının bir gereği.
Ancak bu niyete katkı sağlamak için yalan yanlış sözler sarf etmek, ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu açısından affedilmesi mümkün olmayan bir yanlış.
Olup bitenin en ilgi çekici taraflarından birisi de Focus'un CHP'lilerin'Kılıçdaroğlu'nun sözleri çarpıtıldı'iddialarını çok açık bir şekildeyalanlaması... Tam da arzu ettikleri gibi konuşan CHP liderini kollayacak şekilde bile davranmadı dergi yöneticileri ve gerçeği açıkladılar: "Focus'un Kemal Kılıçdaroğluile ilgili haberi son satırına kadardoğrudur!.." Ne söylediğiniz önemli ama muhatabınızın söylediklerinizden ne anladığının daha da önemli olduğunu bilmek yetmiyor anlaşılan...
Demek ki, söylediklerinizi yanlış anlayıpanlamadıklarını kontrol edebilmeniziçin kağıda döküp size gönderenve öyle yayımlayanların konuyuçarpıttığını söylerseniz, onlar lehinekonuşmuş olsanız bile, sizi yalanlarlar...
Kılıçdaroğlu'nun Alman Focus dergisindeki sözlerini yalanlama girişiminde bulunan parti basın biriminin mütereddit açıklaması, konuyu anlamak açısından kafi idi zaten.
CHP Basın birimi, genel başkanlarının "Türkiye'de hali hazırda hiç kimse için güvenlik garantisi olmadığını söylüyorum. Ne canınız ne de mal ve mülkünüz için" şeklinde sözler söylemediğini ileri sürmüş, ancak neler söylediği konusuna değinmemişti, malum.
SON KELİMESİNE KADAR DOĞRU!..
Derginin haberi çarpıttığı, tekzip gönderdikleri ve gerekenlerin yapılması için işlemlere başladıkları gibi hususların yer aldığı açıklama sonrası, Focus dergisi'yayımladıkları haberin son kelimesinekadar doğru olduğunu' duyurdu.
Haberde imzası olan Frank Nordhausen'in twitter'dan yaptığı "Alman gazetecilikgeleneği doğrultusunda yaptığımröportajı CHP'ye gönderdim veresmi olarak onaylandıktan sonrayayımlandı" şeklindeki açıklama da, konuyla alakalı tartışmayı bitiren son nokta oldu. CHP'lilerin mumu yatsıya kadar bile yanmadı yani...
Anlaşılan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Alman Focus dergisineo skandal açıklamaları yapmış amaTürkiye'de büyük tepki çektiğinigörünce de, genel merkez basın birimi üzerinden yalanlama yoluna gitmişti.
Türkiye aleyhinde haberler yapma meraklısı Focus'un, CHP'nin yalanlamayönünde bir açıklama yapmasınımazur göreceğini ve meseleyi ileritaşımayacağını düşünmüş olmalıKılıçdaroğlu. Ancak dergi, kendisini yalanlamaya çalışan Kılıçdaroğlu'nun söylediği sözleri inkar etmeye çalıştığını yani yalan söylediğini ortaya koyacak şekilde bir açıklama yapmaktan çekinmedi...
İşin özeti şu: Alman muhabir Frank Nordhausen'in sorduğu: "Bir araştırmaya göre Almanların yüzde 90'ı Türkiye'detatil yapmak istemiyor; çünkü... tutuklanmaktan korkuyorlar.
Bu korku yerinde bir korku mu?" sorusuna karşılık, Kılıçdaroğlu'nun: "Maalesef böyle bir havanın gerçekten olduğunu tespit ediyorum. Ben uzun zamandır Türkiye'de şuan hiç kimse için güvenlik garantisiolmadığını, ne can ne de mal güvenliğiolduğunu söylüyorum" şeklinde cevapverdiği artık kesinleşmiş durumda...
Kılıçdaroğlu bundan böyle Focus ve diğer Alman yayın organlarıyla ne yapar bilmiyoruz...
Böyle bir genel başkanla ne yapacakları da, CHP'lilerin meselesi...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.